unutdular ki, örtünü qadınlara qadağan etmekle, qadınlarla deyil Allaha müharibe etmiş olurlar. Allahla savaşacaq güclerinin olmadığını, mütleq meğlubiyyetin qaçınılmaz olduğunu derk etmekden bele acizdirler. Onları “Yaradan bir gün onları yox edib, yerlerine itaet eden birilerini getirecek”…

Amma yaranmışlar bir daha yaşamaq haqqını elde ede bilmeyecekler. Elde ede bilmeyecekler ki, tövbe etsinler, sehvlerini düzeltsinler.
Allah bir quluna ceza vermek isteyende ilk evvel onu ağıldan mehrum eder. [Yanlış anlamayın, burada söhbet yaradılışdan ruhi problemleri olan insanlardan getmir. Ağıllı olduğunu düşünerek ağılsızlıq edenler nezerde tutulur.] Yalnız ağılsızlar gücleri çatmayacaq bir yükün altına girer ve özlerini gülünc veziyyetine salarlar. Allahın emrlerine qarşı savaşmaq ağılsızların işidir. Ağıllılar ise onları var eden, mükemmel bir varlıq kimi yaradan, bütün varlıqlar içinden seçib onlara ağıl ve irade veren Tek ve Şeriksiz Reblerine teslim olarlar. Bunu qulluq borcu biler, Sonsuz ve Ebedi olana sonsuz mehebbetlerinin bir ifadesi hesab ederler. Onun buyurduğu bir ayeni, bir emri yaşadıqda xoşbetlik eliksirini içdiklerini anlayar ve döne-döne: “Ya Rebbim! Sene sonsuz mehebbetimi, sedaqetimi ve qulluğumu gözel şekilde ifade ede bilmek üçün mene yarlım et!” deyerler. Her ayeni, her emri sevginin isbatı üçün eledüşmez bir fürset bilerler.
Allah da Ona qeydsiz-şeksiz teslim olanlara Cenneti ved edir. Cenneti – yeni ebedi heyatı. Fani olan bu dünyanın ele fani olan nemetlerinden imtina ede bilenlere ebedi olan cennet nemetleri ved edir. Ağıl sahibleri bilirler ki, Allah vedine sadiqdir. Ona göre de onlara mane olanlara yazıqları geler, onlar üçün üzülerler. Bezen hetta içden bir de dua ederler: “Ya Rebbim! Onlar bilmirler, cahildirler. Sen onlara hidayet ver! Özünü onlara tanıt. Gözlerine nur ver ki, Senin ayelerini göre bilsinler.” Onlar senin Kitabını oxumurlar. Oxusaydılar Seni eşiderdiler...

“Yerde tam yeqinlikle inananlar üçün elametler vardır.

<< 1 [2] 3 >>